Yüce Allah, Hz. Adem’i çamurdan yaratıp, ruhundan üflediğinden bu tarafa, insanoğlunun ezeli düşmanıdır şeytan. Allah’ın emrine karşı gelerek Hz. Adem önünde eğilmemiş, böylelikle de bulunduğu makamdan kovulmuştur İblis. Bunun üzere şeytan “Rabbim! Öyleyse varlıkların tekrar dirileceği zamana güne kadar mühlet ver” diyerek, insanoğluna karşı öfkesini, kıskançlığını, kinini gizlememiştir. Yüce Allah da iradesi ve hikmeti gereği İblis’in bu isteğini yerine getirmiş ve İblis’e de şöyle buyurmuştur: “Haydi git! Ancak, haberin olsun ki, onlardan sana uyanlarla beraber hepinizi bekleyen ceza, yaptıklarınızın tam karşılığı olmak üzere, cehennem olacaktır! Haydi, şimdi onlardan gücünün yettiğini sesinle ayart; tüm imkanlarını kullanarak onların üzerine yüklen ve böylece onların, mallarına ve evlatlarına ortak ol; onlara vaatlerde bulun; çünkü onlar bilmezler ki şeytanın vaat ettiği şey ancak bir aldatmadır” İsra, 17/63-64
İnsanın içinde dolaşan şeytan
Bir Ramazan gecesi Sevgili Peygamberimiz itikafta iken eşi Hz. Safiyye onu ziyarete gelir. Bir sürü muhabbet ettikten sonra eve dönmek üzere kalkar. Peygamber Efendimiz de onu kapıya kadar uğurlar. Bu sırada orada geçmekte olan iki sahabe Resulullah’ı görünce oradan görünmeden hızlıca uzaklaşmak isterler. Sahabelerin telaşının gören Resulullah, “Durun! Bu eşim Huyey kızı Safiyye’dir” der. Sevgili Peygamberimiz’in açıklama yapma gereği duymasından mahcup olan sahabeler, “Sübhanallah Ey Resulullah” diyerek, kendisi hakkında akıllarına en ufak şüphe gelmediklerini söylediler. Bunun üzerine Allah’ın Elçisi de, “Şeytan, kanın dolaştığı gibi insanın içinde dolaşır. Doğrusu, şeytanın kalplerinize yanlış düşünceler getirmesinden endişe ettim” diye buyurur.
Nasıl kan damarlarımızda sessizce dolaşıyorsa, şeytan da sinsice hareket ederek, türlü hileleriyle bizleri aldatmak için her fırsatta karşımıza çıkar. Sanki beynimizin içinde gezinir gibi insanlara vesvese vererek aldatmaya çalışmaktadır. Aldatma şeytani bir özellik olduğundan, bütün kötülükleri simgeleyen şeytan olarak anılır İblis.
İblis’in son umudu: Tevbe
Rivayete göre İblis, Hz. Musa’nın yanına gelerek, “Allah’ın elçi olarak seçtiği ve onunla konuşan kişi sen misin?” diye sorar. Hz. Musa da, “Evet benim, fakat sen kimsin? Neden soruyorsun?” diye İblis’e karşılık verir. Kim olduğunu açıklamadan İblis, “Yarattıklarından birinin tevbesini kabul etmesini Allah’a bildirmeni istiyorum” der. Bunun üzerine Hz. Musa’ya Yüce Allah’tan bir vahiy gelir; “Ya Musa! Ona de ki; senin hatırına isteğini kabul ediyorum. Lakin tevbesini kabul etmem için Hz. Adem’in kabrine secde etmesi gerekir. Bunu yaparsa tevbesini kabul eder, günahlarını bağışlarım.” Hz. Musa, Allah’ın vahyini İblis’e ilettikten sonra, İblis çok sinirlenerek eski kibirli haline geri döner ve; “Ben cennette iken secde etmemiştim. Şimdi ölüsüne mi edeceğim?” diye alaycı bir karşılık verir.
İnsanın zaaflarından yararlanır
Şeytan, her fırsatta insanoğlunun karşısına çıkar ve zaaflarını kullanarak onu İslam’a giden yolda yolundan saptırmaya çalışır. Hz. Adem ve Hz. Havva’ya yaptığı gibi aldatıcı vaatlerde bulunarak insanı yanlış yollara yönlendirmektedir. Mamafih Yüce Allah, kendisini zikreden ve anan kullarını şeytanın türlü hilelerinden koruyacağını ve merhamet edeceğini Kur’an-ı Kerim’de açıkça belirtmiştir.
Diğer video paylaşımlarımızı izlemek için lütfen Youtube Kanalımıza abone olmayı ihmal etmeyin!